3 Ağustos 2010 Salı

adem&havva&yasak meyve güzellemeleri


adem&havva&aşk meyvesi..ilk üçlüyü onlar yaptı

Tarih ikiye ayrılır: havva'dan önce, havva'dan sonra. peki adem cenneti daha çok mu sevdin havva'dan? o zaman nasıl kızabilirsin meyveyi yedi de cenneti kıskandı, orayı daha çok sevmene dayanamadı, ordan gitmek istedi diye?

senden daha fazla şey öğrenmek istedi diye havvaya kızma adem. ilk erkekten beri kendinden daha çok öğrenmeye meraklı ve yetenekli kadını bastırmak istedi erkek. daimi bir havva kompleksi.

yemeyeceklerini bilse tanrı meyveyi oraya koymazdı. meyvenin varoluş amacı yenmekti zaten. adem ve havvayı meyveyi yemek değil, şeytana uymak cennetten kovdurdu.

adem elması demeyin lütfen. yasağı delen kadındır, ve yasak delmek kadına daha çok yakışır. eğer cennetten dünyaya gelmeselerdi, başka kadınlar olmazdı. pandora' ya açmaması için kutu, havva'ya yememesi için elma verildi. ikisinin de bildiğini okuyacak cesareti olması mitolojilerin sürmesini sağladı.

hepimiz senden geliyoruz havva. senin sayende dünya'ya geldik, ve hiçbirimiz cennetten düşmedik. cennetin nasıl bir yer olduğunu bilmiyoruz. ama senin sayende hem cennet hem bu dünya için savaşabiliyoruz. peki şimdi bunun neresi günah?


adem ve havva bir bir rahimde can bulmadıkları, bir anneden çıkmadıkları yani klasik anlamda doğmadıkları için rönesans dönemi'nde onları resmederken göbek delikleri olup olmaması konusunda karar verememiş ressamlar. insana benzemediklerini düşünmüşler göbek deliksiz. ilk insan nasıl insana benzemez? delikler hep mi sorun yaratır, hep mi akıl deliğe takılır?


annesiz ilk anne havva.ademe mecbur, arketipi adem. baba figürü eksik bi kadın. ilk regli o oldu. içinde bir kaburgalık sıkıntı. tek erkeklik cennette yazın soğuk suya hasret gibi, cennetten fazlasını istedi. ve ona doğru uzandı. bağdaş kurdu meyveyi kopardığında. meyve kusursuzdu, cennet gibi. ve bu bu deterjan reklamına benzeyen kusursuzluktan sıkıldığı için meyveden bir ısırık aldı. işte o zaman kadın oldu. kendi tercihini yaptığı anda. kusursuzluk erkeklerin aradığı özellikti. kusursuz güzel, kusursuz sevgili, kusursuz arkadaş, kusursuz anne, kusursuz eş. kusursuz sorunsuz demekti, sadece bir erkek razı olabilirdi buna. havva ise kendi yaratmadığı, önüne bedava gelen hiç bir şeyi kabul etmedi. gururluydu, zengin şımarık milletvekili kızı değildi. kendisine yasak olan bir dal meyveye razıydı. çabalamalıydı ve haketmeliydi. dünya'ya sadece kendisinin sürüleceğini düşündü, cezası ödülü olacaktı.


cezası hayat vermek oldu. cezalandırıyorum derken, tanrı, vücut çalımıyla herkesi geçip, en tanrısal özelliğinin bir yansımasını havva' ya verdi. kutsaldı artık. havva olmanın yükü ağırdı, ama o her kadına, bundan sonra nesilden nesile her kadının diğer bütün küçük kadınların kulağına fısıldaması gereken bilgiyi, kendi tohumundan, geninden bir şeyi verdi: adem' i çıplak görmekten korkmayın. görmeden bunun günah olup olmadığına karar veremezsiniz. ve siz havva gibi yalnız değilsiniz, etrafta sadece tanrı değil, hareketlerinden feyz alabileceğiniz başka kadınlar var.

havva şimdi cennette misin acaba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder