12 Haziran 2010 Cumartesi

ikişiir

-I-
Sahip olamadıklarımı hatırlatıyosun bana
Ve her telefonu kapattığında o an seni tekrar arama isteğiyle yaşanan meydan muhaberelerini
Kazanırdım ama, derlerki savaşta kazanan olmaz

Sahip olamadıklarımı hatırlatıyosun bana
Ar damarın var mesela, henüz çatlamamış.
Hissinden, düşüncenden baskın, ayıp lafını söyletmeye alışık.
Fazlaca eksik, biraz da ezik kaldığım yanında

Senin aksine ben 'aşkta ve savaşta herşey mübah' düsturuyla
Bütün seviyemi düşürüp saldırabilirim top tüfek
Yünü yorganı yakabilirim
Birini elde etmenin dilde kıvranmadan en basitçesi bayağılaşabilirim bile
Herşey dahil, her zaman en ucuz satış yoluydu ya.

Şimdi en iyi arkadaşım doğduğu şehre geri dönse,
ki diğeri yılın çoğunda burda değil.
Hayatımın aşkıyla bir kere bile yanyana gelemedim.
Sonra da sen gittin zaten.
'İçin parçalanıyo dimi benimle konuşunca, özlüyosun beni' dedin gülerek.
Sen gidince oldu o dedim ben de.
İçimden.
Gülücüksüz.
Bilmiyosunki ben ne gevrek zamanları katılaşarak geçirdim o ruh haliyle.
İki insanın birbirine söyleyecek hiç mi güzel lafı olmaz diye acınırken
Bir daha sorarsan, neyi özledin dersen,
Viski tadını derim
Anlarsın.


-II (Yüzleşme)-
Sen kaç gün yoktun,
Ben kaç gün eve dönüş yolunda ittire ittire hatırladım olmadığını
bilemem ama,
zalimce güzeldi yokluğun
sabahları zordu en çok ve buz gibi öğle sıkıntıları doldurdu günleri
şimdi hem sana kaçmak isteyip, aynı anda da senden kaçmak istiyorum aklımca
arkandan bakmak yerimde saymak demekti belki, umursamadım
seni sevdiğimi ise resminin içinde yalnızca bir omuz olduğumu görünce anladım
ve damarlarımın adın şeklinde kas aralarına yerleşmiş olduğunu uzuvlarımın
portre sessizliğimin gözlerinde hep sevdiklerimin gitmesi durur,
ruhum torbasının içinde bir cesede dönecek gibi debelenir,
mutluluk hep arada kaynar.
gitmenin yangını sönünce ettiğin bir laf yanmadan kaldı küllerin arasında
ne cürretle aksini düşünebilirim ki
eminim olacaklardan, bir avuca bakıp geleceği gören falcının rahatlığıyla.
dünyanın bütün denizleri bağlıdır birbirine, seninle ben de öyleyiz belki
suyun ayrılığı olmaz ama
bazı aşklar boğulur gider kendi derinliğinde,
ve bazen de eller kesmez dünyasız can yanmalarını

yüzleşmek, kendime söyleyemezken sensiz sakat olduğumu,
sana söylemek mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder