10 Haziran 2010 Perşembe

kavga

kavga ettik. içim kıyık ve yırtık. ortada bir neden yokken kavga ettik hemde. sırf ikimizin de artisliğinden ve boyun eğmeyeşinden. aptal inadından ve gururundan. en son ettiğim laf 'bu götü kalkıklıklarını al bi tarafına sok keza kimsenin umurunda değil' oldu. söylediklerimin arkasındayım ve haklıyım. bir erkeğin çükünü kaldırın aman diyim götünü değil. (allahım şu an bile kavga ediyorum, daha soğumadı). ben sildim mi tam siliciyim, o kızdı mı kin tutucu. kavga eden biri değildir halbuki, ben de değilimdir. ama itiye laf edince kızdım. yardırdıkça yardırdık, uzatma dedikçe laf soktu. en sonunda da küfrü yedi.

ablası beni düğününe davet etti gün içerisinde, asıl ona gerilmiştim. sonra dedim ki müthiş eğlenebiliriz, iti o ben. iti'yle konuştum hatta, saçmalama ne gerilmesi takılırız demişti. biz gırtlak gırtlağa kavga ederken ablası beni kına gecesine de davet etti. sonra nikah şekeri konusunda yardımcı oldum. napıyorum ben lan dedim bi ara, elimdeki telefon defterini fırlattım. dramatic irony konusunda hayatımı yazsa sophocles oedipus' den daha ünlü olurdum, potansiyelim var. oedipus complex değil capricornette complex diye bi hastalık olabilirdi: ağır çelişkili insan hastalığı. daha sonrasında deli gibi flört ettiğim başka bir adamla yaptığım son derece belden aşağı geçen başarılı konuşma bile beni kesmedi. bütün gece de uyumadım.

bir buçuk sene önce itiye beni bununla bi daha görüştürme demiştim. bir sene önce bugünlerde beni evine davet etmişti, bir sene sonra, ilk defa içinde seks geçmeyen bi konuşma yaptık. ve ilk defa kavga ettik. kutlu olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder